Bildirim Kayıtları

Onur Takva
Yazar - 2025-12-16 02:39:19
⏰Okuma Süresi:7 DK
İnme Sonrası Afazi Terapisi: Yoğun Dil ve Konuşma Terapisi Ne Kadar İşe Yarıyor?

Bu araştırma, büyük bir grup inme geçirmiş ve afazi sorunu yaşayan kişilere uygulanan yoğun dil ve konuşma terapisinin (DKT) sonuçlarını inceliyor. Çalışmanın birincil amacı, bu tedavinin hastaların hayatında gerçekten anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığını görmek.  Bugün afazi vakalarında, özellikle subakut ve kronik evresinde, yoğun DKT uygulamasının klinik açıdan etkisine bakacağız. Bu makale incelemesinden sonra hem afazili bireylerin hem terapistlerin hem de ailelerin afazi iyileşme oranına dair bakış açısı büyük ölçüde genişleyecek ve inancı artacaktır.

Çalışmanın Ana Odak Noktaları:

1.     Amaçlar: Subakut ve kronik evredeki büyük bir afazili grubun  kişiye özel ve yoğun DKT sonuçlarını görmek.

2.     İyileşmeyi Ölçmek: Tedavi öncesi ve sonrası, uluslararası geçerliliği olan bir testle (Aachen Afazi Testi- AAT) iyileşmeleri ölçmek.

3.     Spontan İyileşmeden Ayırmak: İnme sonrası dil becerilerinde doğal bir iyileşme (spontan iyileşme) olur. Bu çalışma, yoğun terapinin, bu doğal iyileşmenin ötesinde ek bir fayda sağlayıp sağlamadığını anlamak için subakut evredeki vakaları geçmişteki kontrol grubu verilerini kullanarak karşılaştırmıştır.

 

Kimler Çalışmaya Dahil Edildi?
Bu çalışmaya dahil edilen hastalar, öncelikle vasküler etiyolojiye sahip bir inme geçirmiş ve buna bağlı olarak afazi semptomları gösteren bireylerdi. Tedaviye başlandığı sırada afazinin subakut (6 hafta sonrası) veya kronik (daha ileri) fazında olmaları gerekiyordu ve tüm katılımcıların tedavi öncesinde standartlaştırılmış Aachen Afazi Testi (AAT) ile afazi tanısı almış ve tedavi döngüsünü tamamlamış olmaları zorunluydu.

Buna göre toplamda 448 afazili bireye 6-7 hafta süren, haftada en az 10 saat yoğun (7 saat birebir, 3 saat grup) Dil ve Konuşma Terapisi verildi.

Temel Sonuçlar ve Aileler İçin Anlamı

1. Yoğun Terapi Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Evet. İşe Yarıyor!

Tedavi öncesi ve sonrası yapılan testlerde, incelenen tüm dil becerilerinde (anlama, konuşma, adlandırma, tekrar etme) anlamlı iyileşmeler gözlendi.

Spontan İyileşmenin Ötesi: Çalışmanın en kritik bulgusu yoğun DKT’nin spontan iyileşmenin ötesindeki gerçek etkisini kanıtlamaktır. Geçmişte aynı kriterlere sahip vaka grubuyla karşılaştırılmanın sonucunda yoğun terapi alan hastaların iyileşme miktarı, tedavi almayan benzer hastaların doğal iyileşme miktarından daha fazla olarak bulunmuştur. Bu, yoğun terapinin inmenin doğal seyrine ek olarak gerçek bir fayda sağladığını kanıtlıyor.


HASTALARIN %59'U (YARIDAN FAZLASI) ANLAMLI İYİLEŞME GÖSTERDİ.

Uzmanlar, her hastanın iyileşmesini doğal iyileşme etkisinden arındırarak "klinik olarak anlamlı bir eşiği" geçip geçmediğini hesapladı. Yoğun terapi alan hastaların tam %59'u bu eşiği aşarak terapiye "yanıt veren" (yani hayatında gerçek ve anlamlı bir değişim yaşayan) olarak sınıflandırıldı.

2. Afazinin Ne Zaman Başladığı Önemli mi? (Kronik mi, Subakut mu?)

Araştırmacılar, tedavinin etkinliğini inme sonrası geçen süreye (erken/geç subakut faz: ilk 6 aya kadar; kronik faz: 6 aydan sonra) göre karşılaştırdı. Yoğun terapinin başarı oranı (%59) ve iyileşme miktarı, afazinin kronikleşme aşamasına bağlı olarak anlamlı bir farklılık göstermedi. Bu, inme sonrası kronik afazisi olan hastaların da, tıpkı yeni inme geçirmiş hastalar gibi, yoğun Dil ve Konuşma Terapisinden aynı derecede fayda görebileceğini gösteren güçlü bir kanıttır.

 

3. Tedavi Başarısını En İyi Ne Öngörüyor?

Tedavi başarısını tahmin eden faktörler incelendi. Yaş veya inme sonrası geçen süre gibi faktörler anlamlı çıkmazken, en güçlü öngörücü şuydu: Alınan toplam terapi dozu (saat cinsinden) arttıkça, hastanın iyileşmeye yanıt verme olasılığı da artıyor. Bu, iyileşme potansiyelini, hastanın sabit özelliklerinden ziyade, klinisyenlerin uygulayabileceği terapi miktarı ve yoğunluğunun belirlediği anlamına geliyor.

 

4. Kazanımlar Kalıcı mı?

Evet, kazanımlar uzun vadede (1 yıl sonra) korunuyor.

Küçük bir grup hastanın (70 vaka) uzun vadeli takibi yapıldı. Yoğun tedavi sırasında elde edilen dil becerilerindeki kazanımlar, taburculuktan bir yıl sonra bile büyük ölçüde korunmakta ve yanıt veren hastaların yarısından fazlasında ek iyileşme devam etmektedir.

 

Özet ve Klinik Tavsiye

Bu çalışma, yüzlerce hastadan elde edilen gerçek verilerle şunu kanıtlıyor: Afazi hastaları için yoğun, kişiye özel Dil ve Konuşma Terapisi, inme sonrası doğal iyileşmenin ötesinde klinik olarak anlamlı iyileşmeler sağlamaktadır ve bu iyileşmeler uzun vadede kalıcıdır.

Klinisyenler ve Aileler İçin Önemli Not: Tedavi başarısı büyük ölçüde uygulanan toplam terapi dozu ile ilişkilidir. Bu nedenle, mümkün olduğunca yüksek haftalık ve toplam terapi dozajı hedeflemek, hastanın iyileşme şansını artıracaktır. Bu bulgular, kronik afazi ile yaşayan hastalar için bile umut vericidir ve yoğun terapiye yatırım yapılmasının önemini vurgular.

 

Kaynak: Peitz, D., Schumann-Werner, B., Hussmann, K. et al. Success rates of intensive aphasia therapy: real-world data from 448 patients between 2003 and 2020. J Neurol 271, 7169–7183 (2024). https://doi.org/10.1007/s00415-024-12429-7

Hazırlayan: DKT. Fatıma Sena Bahşi

İnme Sonrası Afazi Terapisi: Yoğun Dil ve Konuşma Terapisi Ne Kadar İşe Yarıyor?


Bu araştırma, büyük bir grup inme geçirmiş ve afazi sorunu yaşayan kişilere uygulanan yoğun dil ve konuşma terapisinin (DKT) sonuçlarını inceliyor. Çalışmanın birincil amacı, bu tedavinin hastaların hayatında...


Devamını Oku

Yeni Yönetmelikler: Mariana Çukuru


Ülkemizde bakanlıklar tarafından yeni yönetmelikler hazırlanmakta ve bu yönetmelikler sıkça farklılaşmaktadır. Sistemsel alt yapı zayıflığı ve teknolojik amatörlükler sorunlar doğurmaktadır. 2-3 ayda bir değişen...


Devamını Oku

Yarık Damaklı Çocuklarda Dilsel - Fonolojik Müdahalenin Kullanımı Ne Kadar Kabul Edilebilir? Konuşma Terapistleri ile Nitel Bir Çalışma


Bu yazı, yarık damak ve dudak (YD±D) olan çocuklarda kullanılan dilbilimsel-fonolojik müdahalelerin konuşma terapistleri tarafından ne kadar kabul edildiğini inceleyen önemli bir çalışmayı özetlemektedir....


Devamını Oku

PİTT HOPKİNS SENDROMU


PİTT-HOPKİNS SENDROMU VE TEDAVİ SÜRECİNDE DİL VE KONUŞMA TERAPİSTLERİNİN ROLÜMerhabalar. Bu yazımda bir sendromla karşınızdayım. Öğrenciyken stajlarımızda, terapist olduğumuzda seanslarımızda birçok sendromik vaka...


Devamını Oku

Geç Konuşan Çocuklarda Günlük Mikro Etkileşimlerin Gücü

✍️ Hazırlayan: Onur TAKVA - ⏰ Okuma Süresi: 6 DK

Son yıllarda yapılan çalışmalar, geç konuşan çocuklarda iletişim gelişiminin sadece terapi seanslarıyla değil, ev içinde gerçekleşen küçük ve tekrar eden etkileşimlerle önemli ölçüde hızlandığını gösteriyor. Özellikle...


Devamını Oku

Otizmli Çocuklarda Konuşma Becerilerinin Öğretimi Replikli Öğretim

✍️ Hazırlayan: Rabia Zeynep KORKMAZ - ⏰ Okuma Süresi: 6 DK

Bu yazımda, otizmli çocukların sosyal etkileşim ve karşılıklı konuşma becerilerini geliştirmek amacıyla kullanılan replikli öğretim yöntemine odaklanılmaktadır. Replikli öğretim; otizmli bireylerde sohbet başlatma,...


Devamını Oku